top of page

Yaralı kalpler Boza ve Papatya'nın hikayesi: Sevgi neydi?

Boza ve Papatya, geçmişin yaralarını taşısa da birbirlerinde ve bizim sabrımızda bir yuva buldu. Evimiz, onların sayesinde sadece bir ev değil, bir iyileşme alanı...

9 Ağustos 2025 09:00:00

Yaralı kalpler Boza ve Papatya'nın hikayesi: Sevgi neydi?

P - Evimiz, iki yaralı ruhun sığınağı oldu. Aslında bir sığınak gibi görmüyoruz burayı. Biz onlara mama-su veriyor, kumlarını temizliyoruz. Bazen ise oyun oynuyoruz. Onlar da canları isterse gelip kendilerini sevdiriyor. Ya da “Çek o pis ellerini üzerimden” der gibi bakıp uzaklaşıyorlar.


Boza ve Papatya’dan bahsediyorum. İkisi de 4,5 yaşında, ikisi de geçmişin izlerini taşıyor. Ama bu hikaye, acının değil, iyileşmenin, sabrın ve beklenmedik bir dostluğun hikayesi.


Boza, tembelliği bir yaşam biçimi...
Boza, tembelliği bir yaşam biçimi...

Sakinliğinin altında, geçmişte gördüğü eziyetin sessiz bir yansıması var


Boza, adını gri-boz renkli tüylerinden almış, sakinliğiyle evin filozofu gibi takılıyor. Ama hiç filizofvari hareketleri yok. Camın önünde olmayı çok sever. Hatta bütün hastalıkları da camın önünden kapar. Kedi refleksleri sanki alınmış gibi; tembelliği bir yaşam biçimi.


Kanepeye yayılıp akşama kadar uyumak onun en büyük zevki. Sadece kanepe mi herhangi bir yer onun için uyanacak yerdir. İnsanlar mı? Onlar Boza için sadece dekor. Ne zaman bir misafir gelse, o kuyruğunu hafifçe kaldırıp en yakın yastığın altına çekiliyor. Ama bu sakinliğin altında, geçmişte gördüğü eziyetin sessiz bir yansıması var. Boza, güvenmeyi unutmuş bir kedi gibiydi. Yine de bizimle yaşamaya başladığında, sanki “Tamam, burası fena değil” dermiş gibi, yavaş yavaş evin bir parçası oldu.



Papatya, uzun süre saklandığı yerlerden çıkmadı.
Papatya, uzun süre saklandığı yerlerden çıkmadı.


İstismar edilmiş, kuyruğu kesilmiş, balkondan atılmış...


Papatya, ya da bizim deyişimizle 'Papi', tam bir smokin kedi. Zarif, hınzır ve biraz da travmatik. Onun hikayesi, Boza’dan daha karmaşık.


Boza'yı tanımam bir arkadaşımın ona geçici yuva olmasıyla oldu. Sahibinin cezaevine girmesiyle Boza evsiz kalmıştı. Arkadaşım sahiplendirene kadar evinin kapısını ona açmıştı. Boza ile karşılaşmamla onun insanı olmayı seçmem arasındaki süre, ses hızından belki daha hızlı. Cins bir kedi olan Boza, 4 yaşında olmasına rağmen kısır değildi. Belki de üretim için kullanıldığı içindir. Bu kısmı hiç öğrenemedik.


Papi ise bize geldiğinde bir gölgeydi. İki ay boyunca çamaşır makinesinin arkasından çıkmadı. Yemek yer, su içer, sonra hemen saklanırdı. Hatta bir dönem evden kaçtığını düşünüp, nasıl kaçtığını çözmeye çalıştık. Çünkü kaçabileceği bir yer yoktu. Sonra kumunu takip ettik, evde olduğunu anladık. İnsan eli, onun için sevgi değil, korku demekti.


Korkularının maalesef sebepleri vardı. İstismar edilmiş, kuyruğu kesilmiş ve balkondan atılmıştı. İnsanlara güvenmiyordu ve çok haklıydı. Aylarca kendini sevdirmedi, göz göze bile gelmek istemedi. Ama sabır, her şeyin ilacı.


Müthiş bir dostluk hikayesi


Papi, bir gün salona kadar geldi. Şaşkınlıkla izledik. Önce temkinli, sonra merakla. Ve işte o an, Boza ile yolları kesişti. Bu iki kedi, birbirine zıt karakterleriyle evde bir denge kurdu. Başlarda "acaba anlaşırlar mı" diye düşünürken müthiş bir dostluk hikayesi çıktı. Papi, hınzırlığıyla Boza’yı kızdırmayı bir sanat haline getirdi. Boza’nın kuyruğuna pati atar, o uyurken yanına sinsi sinsi sokulur, sonra bir bakarsınız, evde bir kovalamaca başlamış. Boza, bu oyuna çoğu zaman homurdanarak katılır, ama sanırım o da Papi’nin enerjisinden hoşlanıyor. Çünkü Papi, Boza’nın sakin dünyasına hareket getirdi. Boza ise Papi’ye güveni öğretti. Zamanla, bu iki yoldaş birbirine alıştı.


Papi, ev arkadaşım Deniz’in odasında takılmayı seviyor; orası onun güvenli limanı. Ama artık salona gelip Boza’yla oynuyor, hatta arada bir kanepeye kıvrılıp yan yana uyuyorlar. İnsanlara alışmaları daha uzun sürdü. Papi, hala sınırlı sevgi dağıtıyor; bir el uzanırsa önce bir bakıyor, “Bu el güvenli mi?” diye sorguluyor. Sonra yavaşça yaklaşıp kendini yere atıyor. O andan sonra artık onu sevmek zorundasınız…


Sadece bir ev değil, bir iyileşme alanı


Boza ise zaten insanlarla mesafeli bir barış anlaşması yapmış durumda. Onların hikayesi, iyileşmenin ne kadar yavaş ama bir o kadar güzel bir süreç olduğunu hatırlatıyor. Boza ve Papatya, geçmişin yaralarını taşısa da birbirlerinde ve bizim sabrımızda bir yuva buldu. Evimiz, onların sayesinde sadece bir ev değil, bir iyileşme alanı. Ve her akşam, Boza kanepeye yayılmış, Papi onun kuyruğuna sataşırken, biz gülümseyerek izliyoruz.


Çünkü bu iki kedi, bize sevginin ve dostluğun, en yaralı kalplerde bile filizlenebileceğini gösterdi.


  • Instagram
  • X
  • Youtube

Copyright © patidio.com

Haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

bottom of page